REALİZM ve LİBERALİZM’İN KARŞILAŞTIRILMASI: 3.Bölüm

0
395
İdealistlere Göre Savaş,

tarihsel olarak sürekli başvurulan ve devletlerin çıkarlarını maksimize etmek için kullandıkları bir araçtır ve bu araç sanılanın aksine kaçınılmaz ya da önlenemez niteliğe haiz değildir. Savaşların önlenmesi yolunda atılması gereken ilk adım, devletler arasında sürekli başvurulan bir yöntem olan gizli diplomasinin önüne geçmektir. İdealistlere göre, ulusal araçlar ve sınırlı amaçlar içeren ikili antlaşmalardan ve güvenlik önlemlerinden ziyade, kolektif ve çok taraflı araçlar içeren, daha geniş katılımın sağlandığı platformlar tercih edilmelidir. Realistler ise kolektif güvenlik önlemleri ile savaşların önlenemeyeceğini çünkü devletlerin, dış politika davranışlarını belirleyen temel unsurun kolektif hareket etmekten ziyade sıfır toplamlı bir oyun mantığı ile hareket etmek olduğunu vurgularlar(Özlük, 2006:65).

Savaş Düzeninde Kavramların İşleyişi

I. Dünya Savaşı’na hatta daha da genişleterek II. Dünya Savaşı’na kadar uzanan ve milat olarak 17. yy.da hayat bulan güç dengesi sistemi gibi salt çıkar ve güvenlik mefhumları üzerine kurgulanmış sistemlerin, savaş riskini artırmıştır. İdealistler tarafından bu durum özellikle vurgulanır. Bir metodolojik sıkıntı mı yoksa, pragmatik bir kurgu mu olduğu hala netleşemeyen ama bugün bile uluslararası ilişkilerde rol oynayan aktörlerin daha spesifik anlamda da devletlerin davranışlarını/stratejilerini/tercihlerini derinden etkileyen çıkarın yanlış bir şekilde inşa edilmiş olması, çözümlenmesi gereken bir sorun olarak karşımızda durmaktadır (Çalış, 2008:10).

İdealistlere göre; böylesi bir sorunu çözmek için, uluslararası politikadaki her türlü davranışın ana motifi olarak rol oynamıştır. Fakat kendisi bir türlü tanımlanamayan çıkarın herkes tarafından kabulünü sağlayacak bir tanımının mutlak surette yapılması gerekmektedir. Yine bu sorunla ilişkilendirilebilecek bir başka gerçeklik de güvenlik kavramıdır.

Devletler arasında çıkan problemlerin temeli olarak görülen bu iki olgudur. Bu olgunun açıklanması ve analiz edilmesi gereken çerçeve olarak: İdealistlerin gösterdikleri adres, uluslararası bir yapı içerir. Bu yapının temel faktörü de uluslararası niteliği olan, herkesçe kanıksanmıştır. Ortak çıkarları ve ortak değerlerinin farkında, kendilerini birbirleriyle ilişkilerinde bir dizi ortak kurala bağlı toplum fikridir. Realistlere göre ise çıkar uluslararası politik arenada devletin temel dış politika refleksi ve hatta devletin varlık sebebidir (Eralp,1996:112).

ÇALIŞ, Şaban ve Erdem ÖZLÜK. (2010), Uluslararası İlişkiler Tarihinin Yapı sökümü: İdealizm-Realizm Tartışması, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Konya.

ERALP, Atilla (1996), Devlet, Sistem ve Kimlik, Uluslararası İlişkilerde Temel Yaklaşımlar, İletişim yayınları, İstanbul.

Önceki İçerikLİBERALİZM ve REALİZM’İN KARŞILAŞTIRMASI- 2.Bölüm
Sonraki İçerik6360 Sayılı Kanun Sonrası Muhtarlık Görevleri

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz